Siz memnun iseniz karnınızdaki bebeğiniz de memnundur. Mutsuzsanız, gergin yahut telaşlıysanız o da tıpkı formdadır.
Genel olarak gebeliğiniz nasıl geçerse bebeğiniz doğduktan sonra o karakterle doğar.
Artık sizden gözünüzü kapatıp hamileliğiniz 9 ayını düşünmenizi istiyorum. Aklınıza birinci gelen şey ne ise sizde ve bebeğinizde bıraktığı his odur ve bebeğinizin birinci iki yılı büyük ihtimalle o biçimde geçmiştir.
Gebeliğinizi “huzur, memnunluk, genişlik hali” üzere olumlu hislerle hatırlıyorsanız bebeğiniz büyük ihtimalle sakin ve uyumlu bir bebektir. Tam karşıtı şayet gebeliğiniz gergin, gerilimli ve dertli geçtiyse bebeğinizin gergin ve size bağımlı olma ihtimali yüksek.
Durum bu türlü olduğu için uyku alışkanlıklarının temelleri bu devirde atılır. Bebeğinizin sıhhatle doğduğunu ve kucağınıza aldığınızı hayal edin. Üç beş ay sonra nasıl bir hayat hayal edersiniz? Bebeğinizin hangi saatler ortasında uyumasını istersiniz? Gece kesintisiz ve deliksiz uyumasını ve sabah memnun uyanmasını istersiniz. Bebeğiniz için ne hayal ediyorsanız şu anda onları yapmaya başlamanızı öneriyorum.
Hamileliğinizi olumsuz hislerden ve olumsuz insanlardan uzak durarak geçirmeniz çok değerli. Gün içinde size memnun edecek şeylere odaklanarak, rahatlatıcı bitki çayları, sakin müzikler dinlemeniz, pak havada kısa yürüyüşler yapmanız ve bol bol gülümsemeniz size ve bebeğinize çok şey kazandıracak.
Gece erkenden yatağınıza gidip, rahat bir gecelik ile uyku hijyenine dikkat ederek en az 10 saat uyumaya dikkat edin. Sabah çok geç saate kalmadan uyanmanız ve olumlu şeyler düşünerek gülümseyerek yataktan kalmanız güne çok güzel bir başlangıç yapmanızı sağlayacak.
Rahat ve koyu renkli pijamalar tercih edin.
Gece uyku hijyenine dikkat ederek geçirin ve olağandan daha erken uyumaya ve erken uyanmaya dikkat edin ve birebir saatlerde uyumaya itina gösterin.
Yatağınızda kitap okuma, sinema izleme üzere aktiviteler yapmayın.
Gece uyanırsanız yataktan çıkmadan olumlu şeyler düşünerek tekrar uyumaya çalışın katiyen mutfağa gidip bir şeyler yemeyin.
Gün içinde çok yüksek sesli uyaranlar olan ortamlardan uzak durun.
Ani bir halde parlayıp sönen ışıklara maruz kalmayın.
Beslenmenizde hekiminizin tekliflerine dikkat edin. Sindirim sisteminizi çok yormayacak bir diyet tercih edin. Hekiminiz onay veriyorsa rahatlatıcı bitki çayları için.
Şiddet içeren yahut sizi olumsuz etkileyip gerilim düzeyinizi yükseltecek tv programları izlemek yerine. Bebeğinizle bağınızı kuvvetlendirecek ve bilgilendirecek anne-bebek görüntüleri izleyin.
Rahatlatıcı, hafif ve sakin müzikler dinleyin. İnanç durumunuza nazaran maneviyatınızı zenginleştirecek ilahiler, dualar da huzurlu bir hamilelik için uygun bir araç.
Bebeğiniz haraket etmeye yani tekme atmaya başladıysa hareketlerini her hissettiğinizde göbeğinizi okşayıp sakin ve tatlı bir ses tonuyla “anne burda bebeğim, annen seni çok seviyor” üzere cümleler kurun.
Bebeğinizle sık sık konuşun, onu nasıl dört gözle beklediğinizi, ne hazırlıklar yaptığınızı anlatın.
En değerlisi etrafınızda hiç kimsenin size olumsuz gebelik kıssaları anlatmasına, sizi sorgulamasına yahut yarıştırmasına müsaade vermeyin.
Daha değerlisi bol bol hayal kurun. Doğum anınızdan başlayıp bebeğinizle birinci temasınızı, birinci gününüzü, birinci emzirmenizi, birinci gecenizi, birinci ayları, birinci yılını, birinci doğum gününde ne yapacağınızı düşünün ve hayal edin.
Unutmayın hayal kurmak beyninizi o duruma hazırlamaktır ve siz farkında bile olmadan ne hayal ederseniz onu yapacaksınız. Bol bol hayal kurarsanız bebeğinizi kucağınıza aldığınızda şaşkınlık yaşamayacaksınız ve güya aylardır yüzünü görüyormuşsunuz üzere hissedeceksiniz ve bebeğinizle birinci günden çok sıkı bir bağ kurmuş olacaksınız.
Yorum Yok