Saf hava birçok gazın birleşiminden oluşmuştur. Hava içerisindeki gazların çoğu neredeyse birbirinden farklı yüzdeliklere sahiptir. Saf havanın %78’i sadece Azot, %21’i oksijen ve %1’e yaklaşık bir oranda da Argon bulunur. Ayrıca su buharı, karbondioksit, metan, hidrojen, azot monoksit, karbon monoksit ve ozon gibi birçok gaz bu karışımın içerisinde yer alır. Bu gazların bazıları insan sağlığına yararlıdır. Fakat bu bileşimdeki bazı gazlar da insan sağlığına zarar verirler. Bu yüzden bu gazların denge halinde olması oldukça önemlidir.
Dünyanın gaz tabakasını oluşturan bu gazlardan karbondioksit ve su buharı çok kararsızdır. Atmosferde bulunan su buharının sabit kalmasında yardımcı olan su döngüsü vardır. Denizler, okyanuslar, göller ve buzullardaki su miktarı bazı dönemlerde mevsim, hava koşullarından dolayı farklılık gösterir. Fakat dünya genelinde bulunan toplam su miktarı bu döngü sayesinde korunmaya çalışır. İnsanlar, hayvanlar ve tüm canlılar solunum yapar. Solunum ile atmosfere su buharı verilir. Klorofil barındıran bitkiler ve bazı mikroskobik canlılar da fotosentez yaparlar. Fotosentez sayesinde de havada bulunan su buharının miktarı azalır. Yağmur, kar ve dolu biçimindeki yağışlar suyun farklı bir hale dönüşmesinde yardımcı olur. Buharlaşma, donma, süblimleşme ve kırağılaşma gibi birçok yöntem ile su yeryüzünde farklı fiziksel hallerde bulunarak yer değiştirir.
Atmosferin kirlenmesine sebep olan birçok madde vardır. Bu kirleticilerin kütlesel olarak toplamının ifadesi emisyon kirletici olarak adlandırılır. Emisyon kirleticiler kimyasal ve fiziksel olarak ikiye ayrılırlar. Bazı emisyon kirleticiler sizin için aşağıdaki gibi sıralanabilir.
· Flor
· Azot monoksit (NO), Karbon monoksit (CO)
· Klor
· Radyoaktif Maddeler
· PAH
· Dioksin-Furanlar
Bu kirleticiler en ufak dozlarda bile insan sağlığına çok fazla zarar verebilir. Emisyon kirleticiler kanserojen etkilere sahip olabilir. Kirleticilerden bazılarından dolayı floroklorokarbon gazları atmosfere yayılır. Bu gazlar güneşten gelen UV ışınlarına karşı yeryüzünü koruyan ozon tabakasının incelmesine neden olurlar. Bu durum da su döngüsünün korunmasını sağlayan mevsimsel işleyişin bozulmasına sebep olur.
Yorum Yok